Ali Babacan: “81 ilin tamamında adaylarımız var”

ANKARA (İGFA) – KRT TV’de Remziye Demirkol ile “Seçim Özel” programında gazeteciler Gürkan Varlıklı ile Yıldız Yazıcıoğlu’nun sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan şunları söyledi: “Bu seçim bizim için çok çok değerli. Yanlışsız, 81 ilin tamamında adaylarımız var. Belediye lider adaylarımız birden fazla yerde var. Meclis üyelerimiz çabucak hemen her yerde var. Türkiye genelinde seçime giren bir siyasi partiyiz biz şu anda. Adaylarımızın bir kısmı bizim teşkilatımız içinden adaylar, bir kısmı dışarıdan; lakin teşkilatımızın içinden olan adaylarımızın sayısı daha fazla.Gerçekten vatandaşlarımızın karşısına pırıl pırıl, tertemiz bir grupla, bir takımla çıkıyoruz.”

“İSTANBUL’DA BÜYÜKŞEHİR ADAYIMIZ PARTİ SÖZCÜMÜZ İDRİS ŞAHİN”

“İstanbul’da büyükşehir adayımızı açıkladık; parti sözcümüz İdris Şahin. Kendisi Çankırı baro başkanlığı yapan bir hukukçu. Artı, 39 ilçede 39 tane ilçe belediye lider adayımız var İstanbul’da. İzmir’de bizim kendi vilayet liderimiz, Serap Karaosmanoğlu oldu, ki İzmir’in çok bilinen ailelerindendir; kendi vilayet liderimiz belediye lider adayı oldu büyükşehirde. Lakin geri kalan otuz ilçenin otuzunda da İzmir’de belediye lider adayımız var.”

“ANKARA’NIN BÜTÜN İLÇELERİNDE BELEDİYE LİDER ADAYIMIZ VAR”

“Ankara’da Mümtaz Akıncı, Anayasa Mahkemesi üyeliği yaptı biliyorsunuz Mümtaz Beyefendi. Beş periyot Afyon’da baro başkanlığı yaptı, çok yeterli bir hukukçudur; Uyuşmazlık Mahkemesi başkanlığı yaptı. Ve Anayasa Mahkemesi’nin bilhassa kişisel haklar konusundaki en hassas kararlarında, en sağlam duruşu ortaya koyan üyelerden birisi olarak tam 12 yıl Anayasa Mahkemesi’nde vazife yaptı. Daha sonra da bizim partimize katıldı. Artık de Mümtaz Bey bizim Ankara büyükşehirden adayımız. Lakin onunla birlikte de Ankara’nın bütün ilçelerinde belediye lider adayımız var.”

“2018’DEN BU YANA TEK İMZAYLA YAPAMADIĞI HİÇBİR ŞEY YOK”

“2018’den bu yana tek imzayla yapamadığı hiçbir şey yok. Şu anda kendisi tıpkı zamanda Merkez Bankası Başkanı, unutmayalım. Merkez Bankası Başkanı’nın biri geliyor biri gidiyor. Seçimlerden evvel, ‘Ben iş başında olduğum sürece faiz artmaz, indi daha da inecek’ dedi. Seçimlerden sonra 8 ayda 8 sefer faiz arttı. Düşünebiliyor musunuz ki Erdoğan’a karşın faiz artıyor? Olabilir mi bu türlü bir şey?”

“PARTİLERİN İÇERİSİNDE, OTORİTER EĞİLİMİ OLAN BEŞERLER VAR”

“Partilerin içerisinde, otoriter eğilimi olan beşerler var. Yani ülkeyi yönetme yetkisini bir elime geçirsem, şimdiye kadar onlar millete sopa salladı, o sopayı ellerinden alacağım, ben diğerlerine sopa sallayacağım çeşidinden eğilimler var. Yani bunlardan korktuk açıkçası. Bütün bu eğilimler ülkenin idaresinde hâkim hale gelebilir diye korktuk. Onun için bu yazılı evraklarla gittik.”

“ŞU ANDAKİ GAYEMİZ, MECLİSTE YENİ BİR MUHALEFET KÜMESİ KURMAK”

“Bizim şu andaki maksadımız ve uğraşımız, mecliste yeni bir muhalefet kümesi kurmak. Bizim şu anda 15 milletvekilimiz var. Lakin seçimlerden sonra bunun iştiraklerle ya da stratejik iş birlikleriyle yirminin üzerine çıkması çok yakın görünüyor. Pek çok görüşmemiz var; hasebiyle mevcut Saadet ve Gelecek’in kümesinin mecliste olması çok değerlidir; onlar bir siyasi çizgiyi temsil etmektedir o çizgiye bizim hürmetimiz vardır.”

“TÜİK’İN BAĞIMSIZ VE ŞEFFAF ÇALIŞMASINI SAĞLAMALARI GEREKİYORDU, YAPMADILAR”

“Sayın Şimşek’in niyetinin düzgün olduğunu biliyorum. Uğraşının da farkındayım. Lakin niyet ve münferit gayret asla yetmez. Artık, bu yeni iktisat idaresinin; Sayın Şimşek ve ekibinin, öbür arkadaşların, derhal fakat derhal öncelikle şu TÜİK’in bağımsız ve şeffaf çalışmasını sağlamaları gerekiyordu. Bunu yapmadılar. Ben kendilerine tekraren davette bulundum.”

“TAMAM ANLADIK KİMLİĞİNİ DE, SEN BU ÜLKE İÇİN NE ORTAYA KOYACAKSIN?”

“Siyasi partiler kendilerini tanımlarken ‘Ben’ diyor ‘merkez sağ partiyim.’ ‘Ben muhafazakâr partiyim, ben milliyetçi partiyim.’ Tamam anladık kimliğini de,sen bu ülke için ne ortaya koyacaksın? ‘Bu ülkenin yarınlarıyla ilgili planın projen nedir arkadaş, onu bi’ anlat’ dediğinizde birden fazla vakit koskoca bir boşluk görüyorsunuz. Türkiye’de birinci defa bir siyasi parti bu kadar geniş alanda, çok derin hazırlıklarla bu ülkeyi yönetmeye talip. Hiçbir şeyi biz lafta bırakmıyoruz. Tarımsa en derin hazırlığı var. Afet yönetimiyse en ayrıntılı hazırlığı var.”

“OTORİTER EĞİLİMLERİN YÜKSELMESİ, AVRUPA BAŞTA OLMAK ÜZERE DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDE GEÇERLİ”

“Otoriterleşme eğilimi, otoriterlik, demokrasinin aşağı gerçek basması ve popülist-otoriter eğilimlerin yükselmesi, Türkiye’de değil Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde geçerli. Bugün bakıyorsunuz, Meksika’da da durum birebir, Arjantin’de de. Öbür tarafa gidiyorsunuz, Güney Kore’de de, diğer Asya ülkelerinde de birebir. Münasebetiyle otoriter, hukuk tanımaz, popülist telaffuzlarla iktidara gelen çok sayıda şu anda başkan var; çok sayıda bu şekilde davranan siyasi parti var. Yanı başımızdaki Avrupa’da da bunun sayısı çok. Bundan esinleniyorlar. Maalesef Altılı Masa’da da gördük, Altılı Masa’nın ötesindeki partilerde de gördük.”

“ÜLKEYİ YÖNETEN ZİHNİYETİN HUKUKA SAYGILI BİR ZİHNİYET OLMASI LAZIM”

“‘Anayasaya bağlı kalacağıma ant içerim’ diye misyona başlıyor, Anayasa’nın unsurunu uygulamıyor. Yani burada şu çok kıymetli, ülkeyi yöneten zihniyetin hakikaten hukuka saygılı bir zihniyet olması lazım. Demokrasi yalnızca seçimden ibaret değil. Demokraside seçim çok kıymetli, lakin seçilenlerin hukuk içerisinde ülkeyi yönetmesi lazım. ‘50+1’i cebime koydum, aklıma geleni yapabilirim, hukuk da tanımam’ diyebilirsiniz. O vakit onun ismi demokrasi değil.”

“SİVİL TOPLUM, SİVİL İNİSİYATİF DİYE BİR ŞEY BIRAKMADI”

“Sivil toplum, sivil inisiyatif diye bir şey bırakmadı. Bir kişiyi mahpusta tutuyor, ne diyor? ‘Ben iktidarda olduğum sürece çıkamaz, o hapiste’ diyor. Bir kişiyi içeride tutuyor, bütün sivil toplumu sindiriyor. Bir kişiyi içeride tutuyor, bütün iş dünyasını sindiriyor.”

“BİR KİŞİ ÜZERİNDEN GENİŞ KESİTLERİ SİNDİRİYOR, SUSTURUYOR”

“İnsanlar ne düşünüyor? ‘Ben aramı Sayın Erdoğan’la bozmayayım, bana kafayı takarsa halim berbat, beni de içeri attırır, bir daha da çıkamam’ diye beşerler korkuyor. Münasebetiyle bu hani haksız yere, Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın, AİHM kararlarına karşın insanların hâlâ mahpusta olması kolay bir şey değil. Bir kişi de olsa birebir facia, on kişi, yüz kişi de olsa tıpkı şey. Zira o bir kişi üzerinden geniş kesitleri sindiriyor, susturuyor.”

“‘DEMOKRASİMİZ HASTA ANCAK ÖLMEDİ’ DİYORUM”

“Rusya’dan başlayıp doğuya gerçek ülkelerin haline bir bakın. Bu Asyatik cumhuriyetlerin içine düştüğü duruma bakın. İnsan hakları falan sıfır. Bugün Rusya’daki en önemli muhalefet lideri, bir süre kendisinden haber alınamadı, sonra bir haber geldi öldü diye. Rusya’nın neresinde olduğu aşikâr değil. Ailesine cenazesini teslim etmediler, edemiyorlar. Allah korusun, Türkiye’nin demokrasisi, ben daima milletlerarası basında sordukları vakitte söylüyorum: ‘Demokrasimiz hasta lakin ölmedi’ diyorum.”

“KARŞILIKSIZ PARA BASTIRARAK ENFLASYON DÜŞÜRMEK MÜMKÜN DEĞİL”

“Şu anda Türkiye yüksek enflasyon periyoduna girdi maalesef. Şu anki iktidarın iş tutuş biçimiyle, Merkez Bankası’na talimatla iş yaptırarak, karşılıksız para bastırarak bu ülkede enflasyon düşürmek mümkün değil. Hasebiyle ülkede enflasyon yüksek seyretmeye devam edecek. Doğal enflasyon hangi enflasyon, onu da unutmayalım. Daima TÜİK enflasyonundan hareket ediyoruz, maaşlar daima TÜİK enflasyonuna nazaran artıyor ancak halkın kendi enflasyonu var.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir