AK Parti’nin Bursa 2’nci bölge milletvekili adayı da olan Bakan Varank, seçim çalışmaları kapsamında, Rumeli ve Balkan Türkleri ile bir ortaya geldi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Rumeli ve Balkan Dernekleri Buluşması’nın akabinde Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ortasında İş Birliği Geliştirmeye Yönelik Protokol İmza Merasimi gerçekleştirildi. Merasime, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da katıldı. Programın açılışında konuşan Bakan Varank, “Ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın mevcut sorun alanlarına ve gelecekte ortaya çıkabilecek sınamalara karşı, faal tahliller üretebilecek bir sivil toplum yapısına kavuşabilmek, bizim hükümetlerimizin en değerli gündem hususlarından bir tanesiydi. Türkiye Yüzyılı’nda güçlü sivil toplum, güçlü Türkiye anlayışı çerçevesinde sivil toplumu daha da güçlendirerek demokrasimizi de aslında tahkim etmek istiyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurmak ve tahlil tekliflerini yerinde dinlemek için yalnızca son 3 yılda hükümetimize bağlı bakanlıklardaki arkadaşlarımız 9 bine yakın STK ziyareti gerçekleştirdi. Son 5 yılda sivil toplum kuruluşlarının 2 bine yakın projesine, 200 milyon liranın üzerinde hükümet olarak kaynak aktardık. Yeniden hükümet olarak güçlü sivil toplumu tesis ederken bize rehberlik edecek sivil toplum strateji dokümanı ve aksiyon planı çalışmalarında da sona yaklaştık. Sivil toplum kuruluşlarımızın projelerini elbette desteklemeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki temsilini de güçlendireceğiz. Bununla ilgili esasen vaatlerimizi biz seçim beyannamemize koyduk. Vatandaşlarımızın ikili vatandaşlık hakkını destekleyerek hem Türkiye’de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için, gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edeceğiz. Bilhassa son periyotta, yurt dışından Türkiye’ye araçlarıyla gelen vatandaşlarımızın bir talebi var. Hepiniz bu talebi biliyorsunuz. Süreksiz ithalat kapsamında Türkiye’ye getirilen araçların, kalma müddetini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye’ye dönebilmeleri için biliyorsunuz 185 gün yurt dışında beklemeleri gerekiyordu. Bu müddetin kısaltılmasıyla ilgili de şu anda gerekli bakanlıklarımız çalışmalarına başladılar. Ve olağan ki önümüzdeki devirde bilhassa Kosova’da hür dolanımla ilgili yasal mevzuat da gündeme geldi. Oradaki değişiklikle birlikte aslında Kosova’da da bağlarımızı çok farklı bir biçimde önümüzdeki periyotta güncellemiş olacağız” dedi.
‘GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE SOYDAŞLARIMIZ İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ’
Hükümetleri devrinde yalnızca Türkiye’nin değil Balkanlar’ın istikrarı için de çalıştıklarını vurgulayan Bakan Varank, şunları söyledi:
“Tarih içinde teşekkülü ve öbür kültür ve medeniyetlerle etkileşimi münasebetiyle çok az millete nasip olacak bir mirasa sahibiz. Farklı coğrafyalarda asırlara yaslanan bir tarihe sahip aziz milletimiz Anadolu’da kök salsa da Orta Asya’dan Balkanlar’a, Kafkaslar’dan Arap Yarımadası’na, Afrika’dan Hint Denizi’ne kadar üç kıtada ortak bir medeniyet mirasının oluşmasını sağladı. Sahip olduğumuz bu büyük tarih, kültür ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkmamız gerekiyor. İşte bu sebeple sorumluluk üstlendiğimiz her yerde ve her alanda, Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla söylediği üzere kökü mazide olan ati anlayışıyla hareket etmeye çalışıyoruz. Medeniyet inşa etmek, cihan devleti olmak elbette kolay bir iş değil. Bu manada Balkanlar’da barış ve istikrarın koruma edilmesine her vakit büyük bir değer atfettik. Şu anda da bu doğrultuda bütün politikalarımızı tekrar yönetmeye çalışıyoruz. Bugün Türkiye’nin farklı vilayetlerinde milyonlarca Balkan kökenli vatandaşımız yaşıyor. Balkan coğrafyasında ise hala 10 milyondan fazla soydaşımız, akrabamız hayatını sürdürüyor. Bu nedenle güçlü bir Türkiye, bizler için olduğu kadar orada yaşayan soydaşlarımız için de elbette çok değerli. Biz yalnızca kendi sonlarımız içerisinde huzuru ve refahı sürdürmek için çalışmıyoruz. Başta Evlad-ı Fatihan olmak üzere bugün sonlarımız dışında olan, lakin kalpleri her daim bizimle atan soydaşlarımızın, akrabalarımızın huzur ve refahını da düşünüyoruz. Ve inşallah önümüzdeki periyotta de tıpkı anlayışla biz yolumuza devam etmek istiyoruz.”
‘KARDEŞLERİMİZE, SOYDAŞLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Balkanlar’da sağlanan barış ve istikrarın devamının da 14 Mayıs seçimlerinden geçtiğini söyleyen Bakan Varank, “Balkan coğrafyasına gittiğinizde hele ki Sayın Cumhurbaşkanımızla oralarda bir seyahate katılırsanız aslında o coğrafyada soydaşlarımızın Türkiye’nin geldiği durumdan, güçlü Türkiye’den, Sayın Cumhurbaşkanımız üzere güçlü bir başkandan ne kadar şad olduğunu çok kolay görebilirsiniz. İşte biz aslında şimdiye kadar uyguladığımız siyasetleri 14 Mayıs’tan sonra çok daha güçlü bir halde, çok daha tesirli bir formda inşallah uygulamaya devam edeceğiz. Bugün Balkan coğrafyasına gidip, ‘Bundan 20 sene evvel mi kendinizi inançta hissediyordunuz? Bundan 20 sene evvel mi bu sokaklarda gururla dolaşıyordunuz? Yoksa Türkiye güçlendikten sonra mı, Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de başbakan, cumhurbaşkanı olduktan sonra mı kendinizi inançta hissediyorsunuz?’ diye sorabilirsiniz. Alacağınız karşılık aşikâr. İşte Allah’ın müsaadesiyle biz o coğrafyayı asla terk etmeyeceğiz. Kardeşlerimize, soydaşlarımıza sahip çıkacağız. Ve inşallah Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken işte Balkan coğrafyasındaki soydaşlarımızın da yüzyılını daima birlikte inşa edeceğiz. Biz soydaşlarımızı hiçbir vakit yalnız bırakmadık. Kökleri asırlar öncesine uzanan bir ecdadın torunları olarak, Balkanlar’ın mirasını yaşatmak için çok kıymetli çalışmalara, uğraşlara imza attık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde artık vatandaşlarımızın haklarını bütün milletlerarası mecralarda çok daha güçlü bir formda savunabiliyoruz. Birleşmiş Milletler’in kürsüsünden yalnızca Balkan coğrafyası için değil, dünyanın bütün mazlum milletleri için sesimizi yükseltebiliyoruz. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maarif Vakfı’yla başta Balkan coğrafyası olmak üzere, dünyanın her bölgesindeki vatandaşlarımız ve soydaşlarımız için faaliyetler yürütüyoruz. Ecdat yadigarı yapıtları koruma etme ve restore etmenin yanı sıra eğitim, sanat, kültür, tarih ve ekonomik alanlarda iz bırakan projelere imzalar atıyoruz. Allah müsaade verirse soydaşlarımıza sahip çıkmaya, tüm dünyada mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Ve inşallah bu seyahatte sizlerle birlikte çok daha müreffeh, çok daha başarılı günleri daima birlikte göreceğiz” diye konuştu.
‘KOSOVA’NIN HUZURU, BALKANLAR VE AVRUPA’NIN İSTİKRARI MANASINA GELİYOR’
Kosova’nın Balkan coğrafyasındaki kıymetine dikkat çeken Varank, Kosova’nın memleketler arası alanda hak ettiği pozisyona ulaşması için çalışmalarını sürdüreceklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bölgedeki öbür ülkelerle birlikte Kosova’yla da bir periyot ortak bir tarihi ve bahtı paylaştık. Kosova’da bugün sayıları azımsanmayacak bir Türk toplumu var. Türkiye’de ise çok sayıda Kosova kökenli vatandaşımız var. Kosova’nın tüm komşularıyla barış ve huzur içinde bağlantılar geliştirilmesine büyük bir ehemmiyet veriyoruz. Kosova’nın memleketler arası alanda hak ettiği pozisyona erişmesi için müşterek uğraşlarımızı sürdürüyoruz. Bu minvalde Kosova’nın, NATO, Avrupa Kurulu ve Avrupa Birliği üyelik vizyonunu da Türkiye olarak destekliyoruz. Kosova’nın huzur ve refahı tıpkı vakitte Balkanlar’ın ve Avrupa’nın istikrarı manasına geliyor. TİKA bugüne kadar 700’e yakın proje vasıtasıyla yaklaşık 100 milyon avroluk bir kaynağı Kosovalıların hizmetine sundu. İşte birazdan Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanlığıyla iş birliğimizi geliştirmeye yönelik bir mutabakat zaptını imzalayacağız. Bölgesel kalkınma alanında hem masada hem de alanda hayli ağır çalışan bir bakanlığız. Çok önemli mesai harcıyoruz. Biz bakanlık olarak, bölgesel kalkınma alanında edindiğimiz deneyimin paylaşılıp çoğalmasını, paydaşlar ortasında bağlantının güçlenerek, yeni iş birliği kapılarının aralanmasını hayli dilek ediyoruz. Bugün bir ortaya gelmemize vesile olan, uzun müddettir devam eden teknik ziyaretler sonucunda üzerinde mutabık kaldığımız, imzalayacağımız mutabakatla öncelikle bölgesel kalkınma alanında ortak bir çalışma kümesi kuracağız. Sahip olduğumuz bilgi, deneyim ve âlâ uygulamaları Kosovalı muhataplarımızla paylaşacağız. Ortak proje geliştirme ve uzman değişimi programları başlatacağız. Bu mevzulara ek olarak Teknoparklar, Ar-Ge ve yenilik merkezleri ortasında ortak projeler geliştireceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, vazife alanımızdaki bahisler itibariyle Kosova’yla her türlü iş birliğine açığız. Kosovalı kardeşlerimizin refahını arttıracak. Değerli projeleri el birliğiyle önümüzdeki periyotta de hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bu vesileyle imzalayacağımız mutabakat zaptının ülkelerimiz açısından güzel uğurlu olmasını diliyorum.”
Bakan Varank’ın akabinde konuşan Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka ise Türkiye’nin, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan birinci ülke olduğunu söz ederek, “2008 yılından itibaren, bağımsızlığı ilan ettiğimiz andan itibaren Türkiye Cumhuriyeti, Kosova’yı birinci tanıyan ülke. Bu tanıma, alışılmış ki rastgele bir tanıma değil. Doğal bir tanıma değil. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel uğraşlarıyla, özel istemleriyle yapılan bir tanıma. Ben buradan kendilerine bir sefer daha Kosova ismine teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum” dedi.
’14 MAYIS’TAKİ SEÇİM, KOSOVA İÇİN DE BİR SEÇİM’
14 Mayıs seçimlerini işaret eden Damka, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye Cumhuriyeti, Kosova’nın savunmasından tutun ekonomik kalkınmasına, kültürel alanlara kadar bir sürü, bir dizi mutabakatla takviyelerine devam etmektedir. Natürel Balkanlar’la olan Türkiye Cumhuriyeti’nin münasebetleri her vakit ve her geçen gün daha da artarak devam ediyor. İstikrarlı bir Balkanlar için natürel ki güçlü bir Türkiye’ye gereksinim var. Ve bu güçlü Türkiye sayesinde bugün Balkanlar daha istikrarlı, daha müreffeh ve daha kalkınmış. Bu yüzden bizim için vatan Kosova ise ana vatanımız Türkiye. Her ne kadar bu seçimler Türkiye’de oluyorsa, Balkanlar’ın kalbi ve gözü 14 Mayıs’ta. Bazen Cumhurbaşkanımız şunu tabir ediyor, ‘Dünya beşten büyüktür’. Biz daima şunu da diyoruz, Türkiye Türkiye’den büyük. O yüzden Türkiye’nin güçlü olması, Türkiye’nin güçlü bir önder ardında durması, bizlerin güçlü bir halde Balkanlar’da olmamıza bir sebep. Münasebetiyle bu 14 Mayıs’ta yapacağınız seçim yalnızca kendiniz için değil, bizim için de bir seçim. Kullanacağınız oy, bizim için de kullanacağınız bir oy. Hasebiyle bizler bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan şad kıldık. İnşallah bundan sonraki süreçte de kendisiyle Balkanlar’ın daha müreffeh, daha gelişmiş, daha kalkınmış bir biçimde yanımızda olmasını daima birlikte canı gönülden diliyorum.”
Sözü Türkiye’nin arabası Togg’a da getiren Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, “Sayın Bakanıma da teşekkür ediyorum. Bugün Türklerin gururu olan o güzelim arabayı, Togg’u sürme fırsatına sahip oldum. Kendine de teşekkür ediyorum. Bakanım inşallah en kısa vakitte Kosova’da bu Togg’ları göreceğiz. Bunun kelamını de sizden istiyoruz” dedi.