Netanyahu öncülüğündeki çok sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel şovlar düzenleyen İsrailliler, protestoların 21’inci haftasında ülke genelinde tekrar meydanlara indi.
Başta Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa, Birüssebi üzere kentler olmak üzere ülke genelinde onlarca noktadaki şovlara on binlerce İsrailli katıldı.
Her hafta olduğu üzere en ağır iştirakli şova mesken sahipliği yapan Tel Aviv’de binlerce protestocu, Kaplan Caddesi’ndeki Hükümet Kompleksi’nin önünde toplandı.
Kaplan Caddesi’nde kurulan platformda, İsrail’in farklı kısımlarından bireyler, hükümetin yargı düzenlemesine karşı demokrasiyi vurgulayan konuşmalar yaptı.
İsrail basını, siyasetçilerin, eski ordu mensuplarının, güvenlik bürokrasisi ve sanat dünyasından isimlerin ülke genelinde şovlara iştiraki ve burada yaptıkları konuşmalara yer verdi.
Ellerinde İsrail bayraklarıyla sık sık “demokrasi” sloganları atan göstericiler, koalisyon hükümetindeki çok sağcı siyasetçileri eleştiren dövizler taşıdı.
Gösterilerin yapıldığı alanda, hükümetin yargı düzenlemesinin yanı sıra toplumda bayana yönelik şiddet ve İsrail’deki Arap vatandaşların maruz kaldığı ayrımcılık üzere sıkıntılara reaksiyon gösteren protestocu kümeler da yer aldı.
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in 5 Ocak’ta duyurduğu yargı ıslahatı, Yüksek Mahkemenin yetkilerini sonlandırma ve iktidarın yargı atamalarında kelam sahibi olması üzere değişiklikler içeriyor.
Netanyahu, 27 Mart’ta, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamıştı.
İsrail hükümeti, 2023-2024 bütçesini bu hafta Meclisten geçirmişti. Başbakan Netanyahu, Mecliste bütçe oturumunun tamamlanmasının akabinde hükümetin tartışmalı yargı düzenlemesine “devam edeceğini” açıklamıştı.
İsrail hükümetinin hazırladığı bütçede, Ultra Ortodoks partilerin talebi kendi tabanlarına devlet yardımı, Tevrat eğitimi için ek bütçe sağlanması tartışmaya yol açmıştı.
Yahudi yerleşimcilerin destekçisi çok sağcı partilerin yer aldığı hükümetin bütçesinde işgal altındaki Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerine altyapı ve öbür hizmetler için 1 milyar dolardan fazla hisse verilmişti.