İngiliz haber ajansı Reuters, İsveç hükümetinin Ankara’ya 6 Ekim tarihinde gönderdiği mektubu ortaya çıkardı. Reuters; 6 Ekim tarihli mektupta, İsveç’in, Türkiye’nin kaygılarına karşılık somut adımlar atılmasının kelamının verildiğini aktardı. İki sayfalık mektupta, İsveç’in Haziran’da Madrid’de gerçekleşen NATO Başkanlar Doruğu’nda imzalanan memoranduma uyulduğu da belirtildi. 14 unsurluk hareket planının yer aldığı mektupta, İsveç’in muahedeye uymak için yaptıkları yer alıyor.
SAPO İLE MİT ORTASINDA GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİ
İsveç’in Türkiye’ye gönderdiği mektupta, üçlü mutabakatın temel mevzularında sağlam adımlar atıldığı belirtilirken, İsveç’in terörle uğraş ünitesi Sapo’nun PKK ile uğraşını ağırlaştırdığı ve yetkililerin MİT ile Eylül ayında Türkiye’de üst seviye görüşmeler gerçekleştirdiği aktarıldı.
İsveçli yetkililerin mektubu Erdoğan’a ve dışişleri bakanlığına hafta sonu gönderdiğini açıklarken, mektubun İsveç’in gayretlerini kanıtlamak için kullanıldığı ve İsveç’in NATO üyeliğini desteklemek için gönderildiğini duyurdu. Mektupta, “İsveçli yetkililer PKK’nın İsveç’in ulusal güvenliğine tehditte aldığı rol ve organize kabahatle irtibatı ile ilgili yeni tahliller yapıldı” denildi. Stockholm’ün 31 Ağustos’ta Ankara’nın talebiyle 1 kişiyi iade ettiği ve 2019’dan beri toplam 4 kişinin iade edildiği de vurgulandı.
Mektupta ayrıyeten, “İsveç, terör şüphelilerinin iadesine karşılık vermeye bağlılığını hatırlatıyor” denilirken İsveç maddeleri ve milletlerarası iade mutabakatlarının da göz önünde bulundurulduğu hatırlatıldı.
ERDOĞAN’IN SON MESAJI
Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için, PKK’ya karşı terörle gayret konusunda somut adımlar beklediğini iletmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, “İsveç’in yeni başbakanı randevu talebinde bulundu. Arkadaşlarımıza ‘randevu verin, gelsin’ dedim. Ülkemizde kendisiyle bu mevzuları da görüşürüz. Bizim bu noktadaki niyetimiz değişmedi. Bu cins cezai müeyyidelere çarptırılmış olan bu teröristleri bunların yakalayıp bize vermeleri lazım. Bunlar bize verilmediği sürece parlamento evresinde bu iş yürümez. Şu andaki yeni başbakanın yaklaşım usulü, terörle ve teröristlerle gayretten yanadır; ‘bizim terörü ve teröristleri barındırmamamız gerekir’ diye açıklamaları var. Bu husustaki samimiyetlerini de biz natürel yapacağımız görüşmeyle test etmiş olacağız. Onların da hayrına, tüm insanlığın da hayrına olacaktır. Bizim duruşumuz değişmez. Zira terörle çabada tavizsiziz ve taviz vermeye de asla niyetimiz yok” demişti.