MİTHAT YURDAKUL / Ankara – Yılmaz şunları söyledi: “Türkiye’nin yeraltı potansiyeli altında 6 bin 500 ton değil, en az 10 bin 000 ton. Bunun bin 500 tonunu biliyoruz, geriye 5 bin kalıyor. Bulunmayı bekleyen 5 bin tonu bile kabul etsek, sayı yaklaşık 300 milyar doların üzerine çıkıyor. Bir yeni çalışmayla bunun iki katına çıkacağını varsayarsak 600 milyar dolarlık altın yeraltında. Türkiye jeolojisi bize bunu söylüyor. Jeolojik faylanmalar, katmanlara baktığımızda, dünyada daha evvel bulunmuş altın bölgeleriyle birebir örtüşüyor. Bilhassa ABD’de Colarado, Utah ve Nevada ile bizim Anadolu’da uygunluk gösteren bölgeler var. Erzincan, Tunceli-Ovacık-Ağrı Diyadin, Gümüşhane-Mastra, İç Anadolu’da Çankırı-Yenipazar, Uşak, İzmir’de blok faylanmaların olduğu yerde altın var. Bunun sebebi, Anadolu’da inanılmaz bir tektonik hareketlilik var. Kuzey Anadolu, Güney Anadolu ve Ege bölgesinde de blok faylanmalar var. Gediz-Simav, buralardaki sarsıntılardan hatırlarsınız. Faylar musibettir, zelzele yaratma manasında tehdittir ancak Anadolu’nun dünyadaki 90 çeşit mineralden 70’inin Anadolu’da olmasının sebebi budur.”
‘Çıkarılmayı bekliyor’
Anadolu’da bulunan madenlerin savunma sanayi için potansiyel taşıdığını anlatan Yılmaz şöyle dedi:
“Ferrokrom, demir, çelik, kurşun, bakır bütün bunların hepsi savunma sanayi içerisinde olmazsa olmaz. Bor karbür, zırhlarda çelik yeleklerde yahut kimi araçlarda en fazla kullanılan madenlerden. Türkiye’de inanılmaz potansiyel var. Bor, çelik, demir tüketiyoruz savunma sanayi içerisinde bu kadar değerli olan cevherler tüketiyoruz. Ancak ürettiğimizin iki katı demir cevheri ithal ediyoruz hala. Ancak topraklarımızda demir, krom bütün bunlarla ilgili çıkarılmayı bekleyen madenler var.”