Usta şair Ataol Behramoğlu, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti.
Bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylediği kelamlar nedeniyle, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ kabahatinden yargılanan muharrir ve şair Ataol Behramoğlu hakkında beraat kararı verildi.
Bakırköy 37. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki birinci duruşmaya tutuksuz sanık Ataol Behramoğlu katıldı. Taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu. CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu da duruşma öncesinde mahkemeye gelerek Behramoğlu’na takviye verdi.
“Kimseye hakaret etmiyorum”
Duruşma, iddianamenin okunmasıyla başladı. İddianameye karşı savunması sorulan Behramoğlu, “Karşınızda diğer şartlarda olmak isterdim. Tuhaf bir durum. Yazılan tabirlerde muhalefete daha ağır tenkit var. Burada kimseye hakaret etmiyorum. Dikta, buyruk demektir; hakaret değil, bir siyasi tabirdir. Bu yüzden suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Erdoğan’ın avukatı ise “Sanık, kalemi keskin bir şair ve müellif olmakla, iddianamende yer alan tabirlerle mağduru küçük düşürmeyi amaçlamıştır” savında bulunarak ceza verilmesini talep etti.
Beraat etti
Duruşmada temele ait mütalaasını açıklayan savcı, Behramoğlu’nun sarf ettiği telaffuzların, cumhurbaşkanının onur, gurur ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olmadığını ve telaffuzların niteliği itibariyle ağır tenkit ve temenni niteliğinde olduğu anlaşıldığını belirtti. Savcı bu nedenle Behramoğlu’nun beraatına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, Ataol Behramoğlu’nun üzerine atılı hatanın yasal ögelerini oluşmadığını belirterek beraatına karar verdi.
“Umudum pekişti”
Duruşma sonrası konuşan Behramoğlu, “Verilen beraat kararı hukuka, ahlaka, akla, vicdana uygundur. Ben, ülkem ismine umudumu hiçbir vakit kaybetmedim. Bu dava sonucunda, hukuka uygunluk bakımından umudum pekişmiştir” dedi.
Ne olmuştu?
Ataol Behramoğlu, 13 Nisan 2020 tarihinde Halk TV’deki programa telefon temasıyla katılarak Türkiye’deki siyasi duruma ait şu tenkitleri lisana getirmişti:
“Türkiye’deki, tek adam diktasıdır. Budur yani. Türkiye bundan kurtulmadıkça, yani bütün felaketler gelip bizi bulacaktır. Bu felaketten kurtulsak bile sonuçta bir badireyi aşmak zorundayız. Özetle benim söyleyeceğim budur… Türkiye’de tek adam diktasının kurulmasına nasıl, olağan ki demokratik yollarla lakin nasıl mahzur olamadınız, nasıl öngöremediniz. Herkesin sahiden sorumluluğunun şuurunda olması, kabul etmesi, özeleştirisini yapması ve birlikte çaba edilmesi lazım”
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Behramoğlu’nun, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ kabahatinden 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyordu.